11 Mayıs 2015 Pazartesi

BAŞKOMUTANLIK MİLLİ PARKI (AFYON)

Başkomutan Tarihi Milli Parkı, Ege Bölgesi'nin İçbatı Anadolu Bölümü'nde, tarihi ve kültürel değerlerin korunması amacıyla oluşturulmuş park. Kurtuluş Savaşı'nın önemli çarpışmalarına sahne olan ve günümüzde Afyonkarahisar, Kütahya ve Uşakilleri sınırları içinde kalan toplam 42.183 hektarlık alan, 8 Kasım 1981'de ulusal park olarak ayrılmıştır.
Birbiriyle bağlantısı olmayan Kocatepe ve Dumlupınar adlı iki bölümden oluşur. Kocatepe bölümü Afyonkarahisar kentinin güneybatısındaki ünlü Kocatepe Anıtı'nı da içine alır. Dumlupınar bölümü Afyonkarahisar'ın Sincanlı, Kütahya'nın Altıntaş veDumlupınar, Uşak'ın Banaz ilçelerine ait bazı toprakları kapsar. Mustafa Kemal'in "Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri!" buyruğunu verdiği Çalköy (bugün Zafertepeçalköy) bu bölümdedir. Ulusal park alanı içinde çeşitli şehitlikler, anıtlar ve bir de müze vardır.

    TİTUS TÜNELİ  (HATAY)

Samandağ ın 5 Km. kuzeyinde denize hakim yamaçlarda M.Ö. 300 yıllarında Seleuykos Nikator tarafından kurulan ve kurucusunun adı ile anılan şehirdir. Şehrin, dağın hemen bitiminde , dağdan gelen derelerin ağzında bir iç limanı vardı. Sellerin bu limanı Doldurması tehlikesi ortaya çıkınca imparator Vespasianus zamanında dağ delinerek bir tünel açılması kararlaştırıldı tünel Titus zamanında tamamlandI.Derenin önü bir duvarla kapatılarak sel suları , yüksekliği 7 mt. genişliği 6 mt olan bu tünel vasıtası ile uzaklara akıtıldı , böylece limanın dolması engellenmiş oldu.130 mt si tünel , kalanı açık kanal halinde olan tünelin uzunluğu girişten Çevliğe kadar 1380 mt. dirTünelin deniz tarafındaki girişine göre sağ tarafta , 100 Mt. kadar uzaklıkta kaya mezarları vardır burada kayalara oyulmuş mağaraların içinde bulunan çok sayıda mezarın en çok ilgi çekeni , çukurun tabanındaki geniş mağaradır. içinde çok sayıda mezar bulunan bu mağara diğerlerinden farklı yapılmış yüksek ve gösterişli bir mezar yüzünden halk arasından ”Beşikli Mağara” olarak anılmaktadırAntik şehrin yerleşim yerinin yukarı kısımlarında tapınak kalıntılarına da rastlanır , bunlardan başka , Mağaracık köyü civarında da çok sayıda mağara vardır.

DEMİRKAPI (HATAY)

Kent surlarındaki 4 kapıdan en büyüğü olup, Halep kapısı da denilmektedir. VI. yy’da Justinianus döneminde sellerin akışını kontrol etmek için yapılmıştır. Günümüzde hala sağlam olarak ayakta durmaktadır.

ŞAVŞAT KALESİ

Artvin il merkezine 70 kilometre uzaklıkta bulunan Şavşat ilçesindeki kale,turistlerin en çok ziyaret ettiği noktalardan biridir.Ulaşımı oldukça kolaydır.İlçe merkezine 3 kilometre uzaklıktaki iki derenin birleştiği vadide yer alır.Şavşat Kalesi, 1987 yılında taşınmaz kültür varlığı olarak tescillenmiştir ve turizm açısından önemli bir noktadır.Kalenin ne zaman ve kimler tarafından yapıldığına dair kesin bir bilgi yoktur.Yapılan arkeoloji kazılar sonucunda X.yüzyılda Gürcü Bagratlı Krallığına ait olduğu anlaşılmıştır.Kale daha sonraki yıllarda Osmanlılar tarafından 1850'li yıllara dek  Ocaklık merkezi olarak kullanılmıştır.Toplamda 12.741,93 metrekarelik bir alanı vardır.

PORTA MANASTIRI (ARTVİN )

Köyün adının nereden geldiği ve geçmişi hakkında bilgi yoktur. Porta ismi bilinenin aksine gürcüce değil, İtalyancadır. Tercümesi ise büyük kale, giriş kapısı anlamına gelmektedir.Osmanlıdan evvel doğu Karadeniz uzun yıllar Ceneviz kolonisi olarak kalmıştır ve isimde ordan kalmıştır. Kafkaslara giriş kapısı olduğu gibi, aynı zamanda köyde çok eski bir kale vardır.Porta (Pırnallı) manastırı Gürcistan'da Hanztis Monasteri adıyla tanılmaktadır.Porta (Pırnallı) Manastırı, Artvin il merkezine bağlı Pırnallı Köyü'nün Bağlık mezrasında bulunmaktadır ve 9.yüzyılda Bagrat Krallarından 1.Aşot'un torunu Prens Khaoi Kral Gurgen'in hükümdar olduğu dönemde yapılmıştır.Pırnallı'nın güneybatısında,iki vadinin arasındaki,kuzeyden güneye doğru alçalan bir sırt üzerine yapılmıştır. Manastır, ;kilise, şapel, çeşme ve çan kulesinden oluşmaktadır.Etrafında mezraya ait evleri görmek mümkündür.16.yüzyılın sonunda terk edilmiştir.Manastır ve manastırı çevreleyen evler, Ortaçağ yerleşme düzenini yansıtan güzel bir örnektir.

HARPUT BUZLUK MAĞARASI 

Elazığ'a 12 km,Harput'a 4 km mesafede bulunan Buzluk Mağarası,Keban Baraj Gölü'nün seyir tepesi konumunda yer alır.Buzluk Magarası'nın tarihi Urartulara uzanıyor.Jeomorfololik yapısı nedeniyle mağara içerisinde meydana gelen klimatolojik şartlar ve hava sirkülasyonu dolayısıyla yaz aylarında içinde doğal tabakalar,sarkıtlar ve dikitler halinde buzlar oluşuyor.Kış mevsiminde ise bu durumun tam tersine buz oluşumu meydana gelmiyor ve içeride sıcak bir hava hüküm sürüyor.Hava bu özelliği nedeniyle eski tarihlerde başta Serince ( Şüşnaz )Köyü olmak üzere , civar köylerde yaşayan insanlar yiyeceklerini saklamak için bu mağarayı kullanıyorlarmış.Mağara içerisinde meydana gelen buzların bazı hastaların tedavisinde kullanıldığına dair rivayetlerde görülmektedir .

HARPUT KALESİ (ELAZIĞ)


Harput Kalesi, Urartular tarafından dikdörtgen bir plan üzerine kurularak yapılmış olan mimari yapıdır. Kale, iç ve dış kale olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Şu anki Elazığil sınırları içerisindedir. Rivayete göre yapımında kullanılan harca su yerine süt eklenmiştir bu nedenle Süt Kalesi olarak da adlandırılır. Kale şu günlerde restore edilmektedir.Fakat çoğu kişinin de bildiği ve sorduğu gibi Süt Kalesi'ndeki süt kullanılma sebebi su Kıtlığı olduğu içindir.Bu sebepten dolayı süt kullanılmış.